23 Şubat 2009 Pazartesi

MYOMLAR

Nedir..?
Tıbbi olarak uterin (rahim içi) leiomyoma olarak adlandırılan myomlar, uterus (rahim) duvarının kas ve konnektif (bağ) dokusundan kaynaklanan benign (iyi huylu-kanser olmayan ) tümörlerdir. Bir bezelye tanesi büyüklüğünden basketbol topu büyüklüğüne kadar değişebilen boyutlarda olabilir. Genellikle yuvarlak ve pembemtrak renktedirler ve uterus(rahim) içinde hemen her yerde bulunabilirler. Bazıları uterusun(rahimin) iç tabakasına yakın yerleşimli olabilirken bazıları dış tabakaya yakındır.Yine, bazıları servikse (rahim ağzı) yakın olabilirken, bazıları uterusun gövdesinde ya da tüplere yakın yerleşimli olabilirler.

30 yaşından büyük kadınların yaklaşık % 30 unda tesbit edilmekle birlikte, en sık 35-45 yaşları arasında görülür.

Belirtiler...
Bazı kadınlar, hiç bir belirti bulmadıklarından dolayı myomun farkına bile varmazlar. Diğer bazılarında ise rutin jinekolojik ya da obstetrik (gebeliğe ilişkin) muayeneler sırasında tesadüfen tesbit edilirler. Ancak çoğu zaman büyümekle orantılı olarak aşağıdaki belirtileri vermeye başlarlar :

Fazla miktarda adet kanamaları
Cinsel ilişki sonrası kanama
Adet arası dönemlerde ara - kanamaları veya lekelenme şeklinde kanamalar
Genel olmamakla birlikte sık sık idrara çıkma
Karında büyüme veya şişlik
Adet dönemlerinde ya da cinsel ilişki sırasında alt - bel ağrısı (kuyruk sokumuna doğru)
Fazla miktarda kanamalara bağlı olarak gelişen kansızlık
Kısırlık (tüplerin ya da rahimin ağzını tıkayan myomlar)
Kabızlık (büyük myomlar barsaklara bası yaparak barsak içinde dışkının ilerlemesine engel olmak suretiyle kabızlığa neden olabilirler)
Tekrarlayan düşükler (döllenmiş yumurtanın rahim içinde gömülüp kalmasını engeleyici şekilde yerleşmiş olan myomlar)
Teşhis...
Doktorunuz tıbbi hikayenizi alırken yaşınızı ve ırk ve aile öykünüzü (genetik yatkınlık açısından) göz önüne alacaktır. Bunun nedeni myom oluşma riskinin orta yaşlı kadınlarda, siyah ırkta, çocuk doğurmuş olanlarda ve yakın kadın akrabalarında (anne ,kızkardeş...) myom bulunanlarda daha fazla görülmesidir.

Genellikle,farkında olunmazken sadece jinekolojik muayene sırasında doktorunuzun eliyle hissetmesiyle ya da direk ultrasonografik inceleme sırasında tesbit edilecektir. Bu durumda doktorunuz tanıyı desteklemek için daha ayrıntılı bir kısım incelemelere başvurabilir :

Ultrasonografi ; Ağrısız ve acısız olan bu inceleme yönteminde ya karın üstünde gezdirilen ya da vajina içine sokulan bir aparat(cihaz) yardımıyla,eko denilen ses dalgalarının yarattığı görüntülerle iç genital organlarınız değerlendirilir.
Histeroskopi ; Bu işlem sırasında teleskop prensibiyle çalışan, ince ancak uzunca bir optik aparat(cihaz)vajina ve serviksi(rahim ağzı) aşarak rahim içine doğru sokulur. Bu sayede doktor rahim içini gözlemleyerek anormal bir oluşum olup olmadığını değerlendirir.
Laparoskopi ; Bu inceleme yöntemi, laparoskop denen, optik özelliklere sahip ince bir tüp şeklindeki aparatın, karından yapılan çok küçük bir kesiden karın içine sokularak doktorun karın içini görebilmesi esasına dayanır.
Histerosalpingografi ( HSG ) ; Bu ilaçlı film tekniğinde ise yine vajinal yoldan rahim ağzının hemen iç kısmına kadar giren ince bir tüple içeri verilen ilacın,rahim içinden tüpler aracılığı ile karın boşluğuna kadar yayılması görüntülenerek, bu organlardaki anomaliler hakkında bilgi edinme amaçlanmıştır.
Ne kadar beklenmeli..?
Myomların sayısı, büyüklükleri ve büyüme hızları kadından kadına farklılıklar gösterir. Genel olarak, myomların büyümesi östrojen başta olmak üzere kadınlık hormonlarıyla ilgili olduğundan, küçük myomlar menopoza girince yok olabilir veya küçülebilirler. Bununla birlikte büyük boyutlardaki myomlar daha uzun vadeli problemler teşkil edebilirler. Henüz üreme çağındaki myomlu bir kadının myomu ameliyat ile çıkarılırsa menopoza kadar tekrar myom çıkma olasılığı her zaman vardır. Bu nedenle eğer herhangi bir şikayet vermiyorsa ve başka hastalıklar için potansiyel teşkil etmiyorsa, özellikle üreme çağındaki kadınlarda beklemek ya da ilaç tedavisi ile idame edebilmek daha akıllıca görünmekle birlikte doktorunuzun insiyatifi her zaman için daha önemlidir.

Korunma...
Bu gün hala myomların niçin geliştiği tam olarak aydınlatılmış değildir.Bununla birlikte yapılan çalışmalarda sedanter(durağan) yaşayan ve şişman kadınlarda daha çok görülmesine karşın atletik kadınlarda daha seyrek görülmesi, korunmada kas aktivitesinin önemi olup olmadığını düşündürmektedir.

Tedavi...
Myomlar genellikle, küçük olduklarında ve şikayete neden olmadıklarında tedavi gerektirmezler. Buna rağmen, belirgin semptom verenler, fertiliteyi(doğurganlığı) etkileyecek kadar büyük olanlar veya kanser ya da benzeri habis(kötü huylu) tümörlerle karışabilecek özellikte olanlar tedavi gerektirebilirler.

Eğer myomunuz küçük ve semptom vermiyorsa muhtemelen doktorunuz '' bekle ve gör '' şeklinde bir yaklaşımda bulunacaktır. Myomun büyüme hızını belirlemek için 6 ay arayla jinekolojik muayeneye çağıracaktır. Bazı durumlarda, myom nedeniyle olan anormal kanamaları kesmek ve myomu biraz olsun küçültebilmek için ilaç tedavisi uygulanabilir.

Eğer bir myom cerrahi yolla tedavi edilmesi gerekiyorsa, bir kaç değişik seçenek vardır. Bunlardan biri myomun uterus duvarından basitçe sıyrılarak çıkarılmasıdır ki buna myomektomi denir. Bu işlem sıklıkla laparoskopi yolu ile uygulanır. Myomektomi ameliyatı çocuk isteyen kadınlarda uterusun korunmasını sağlayan konservatif(muhafazakar) bir yaklaşımdır. Bununla birlikte bu ameliyat uterus duvarında incelmeye neden olabildiği için daha sonraki gebeliklerde vajinal (normal) doğum yerine, sezeryan tercih edilmek zorunda kalınabilir. Eğer myom laparoskopik olarak alınamayacak kadar büyük ise, o zaman karını açarak uygulanan klasik ameliyat yolu ile myomektomi gerçekleştirilir.

Yakın zamana kadar büyüme gösteren myomu olan bir kadında ilk tercih edilen ameliyat histerektomi (cerrahi olarak rahimin alınması) iken, artık terk edilmeye yüz tutmuştur. Her ne kadar histerektomi ameliyatı Amerika'da ikinci sıklıkla yapılan ameliyat olsa bile, 1987'lerden itibaren giderek azalmıştır. Histerektomi kararı hem cerrahlar hem de hastalar tarafından artık çok daha dikkatli bir şekilde alınmaktadır. Uterusu alınmadan önce kadının fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları mutlak suretle göz önünde tutulmalıdır. Bununla birlikte, özellikle çocuk sahibi olma arzusu bulunmayan kadınlarda fazla sayıda myom olması durumunda hepsine tek tek myomektomi uygulamaktansa, histerektomi ile rahimin tümden alınması daha mantıklı bir yaklaşım olabilir.

Ne zaman doktora başvurmalıdır..?
Aşağıdaki belirtilerin olması halinde her kadın doktoruna başvurmalıdır: fazla miktarda ya da uzamış adet kanamaları, cinsel ilişki sonrasında vajinal kanama, adet arası vajinal kanama ya da lekelenme tarzı kanamalar, olağan dışı sık idrara çıkma veya cinsel ilişki ya da adet sırasında bel ağrısı...

Eğer şiddetli pelvik ağrı yada şiddetli vajinal kanamanız varsa, acil olarak doktorunuza başvurunuz.

Takip...
Myomların büyümesi kadınlık hormonlarına (özellikle östrojen) bağlı olduğundan, menopoz sonrasında sıklıkla küçülür ya da tamamen kaybolurlar. Bir çok kadının doğurganlık döneminde küçük ya da orta büyüklükte myomları vardır ve bununla birlikte gebelik sırasında ya da sonrasında çok az şikayete neden olabilecekleri gibi, hiç bir belirti de vermeyebilirler.
Op.Dr.Özgür LEYLEKKadın Hast.ve Doğum Uzmanı

Hiç yorum yok: